4,2 milyar yıllık yer kabuğu örneği bulundu
NTV, 20. 03. 2017
Kanada'nın Quebec eyaletinin kuzeyinde yapılan çalışmalarda
4,2 milyar yıllık yer kabuğu örneği bulundu.
Ottawa Üniversitesi Yer ve Çevre Bilimleri Bölümü'nden Doç.
Jonathan O'Neil başkanlığındaki bilim heyetinin çalışması, Science Dergisi’nin
son sayısında yayımlandı. O’Neil çalışmasının sunumunda, gezegenin ilk
dönemlerine ait Kanada Kalkanı'ndan 4,2 milyar yıl öncesine ait yerkabuğunun
izlerini bulduklarını açıkladı.
Dünyanın bileşiminin, bilinen herhangi bir gezegenden ya da
aydan farklı olduğunu aktaran bilim adamı, hareket eden kayalık kabukların
zamanla yüzeyin altındaki derin kabuklara ilişkin kanıtları da ortaya
çıkardığını ifade etti. Bugüne dek bulunan en eski yerkabuğu örneğinin yaklaşık
2,7 milyar yaşında olduğunu hatırlatan Jonathan O’Neil, bu kalıntıların da
Kanada Kalkanı'nda olduğuna dikkati çekti.
Kuzey Quebec’teki Kanada Kalkanı bölgesinde bir süreden beri
çalıştıklarını belirten Doç. Jonathan O’Neil, "Kayaların bir ebeveyni var
ancak bu ebeveyn gizli kalır. Nasıl kurulduklarını ve ne olduklarını ortaya
çıkarmak çok zahmetli bir görevdir. Granitlerin çoğunun daha eski bir kabuğun
erimesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Bu kayaların daha eski bir öncüsü ya
da büyük bir ebeveyni olduğunu biliyorduk ama kaç yaşında olduğunu
bilmiyorduk" değerlendirmesini yaptı.
Bilimsel çalışmalarda kayaların yaşının ölçülmesinin oldukça
zor olduğunu anlatan O’Neil, neodimyum-42 elementi ile yaptıkları izotop
ölçümleri sonucu, elde ettikleri yerkabuğu örneğinin 4,2 milyar yaşında
olduğunu belirlediklerini açıkladı.
Elde ettikleri bulguların, Dünya'nın erken tarihiyle ilgili
her soruyu cevaplamasa da gelişimine ışık tuttuğuna işaret eden Kanadalı bilim
adamı O'Neil, şunları kaydetti:
"En azından bize erken jeodinamiği anlamak için daha
fazla malzeme sunuyor. Süreç Dünya'daki her yerde aynı mıydı, yoksa yerel
miydi? Bunların hepsi de bizim cevaplamamız gereken sorular. Bulguların sadece
dünyamızın değil, diğer gezegenlerin daha iyi anlaşılmasına da yol açacağını
umuyoruz. Gezegenimizi şekillendiren erken süreçleri anlarsak, belki diğer
gezegenleri de anlayabiliriz"